29 Aralık 2007 Cumartesi

"Yaprak Dökümü" 55.Bölümü İzle

55.Bölüm Özeti

Oğuz, Ferhunde’yi kaçırıyor

Ferhunde’nin başlattığı oyun gittikçe tehlikeli bir hal almaya başlar. Hapishaneden kaçan Oğuz, yaşadıklarının hesabını sormak için Ferhunde’nin karşısına çıkar. Ferhunde’nin Oğuz tarafından kaçırıldığından habersiz olan Şevket her yerde onu ararken, Ferhunde zor anlar yaşamaktadır.
Ali Rıza Bey, Hayriye Hanım’ı üzmemek için, sağlık problemleri olduğunu ona söylemez. Ali Rıza Bey’deki değişiklikleri yanlış yorumlayan Hayriye Hanım, kadınca şüphelere kapılır. Doğum yapan Ceyda’nın arayacak kimsesi yoktur. Çaresizlik, Ceyda ve Necla’yı bir araya getirir.
Fikret’ten beklediği yakınlığı göremeyen Tahsin sonunda resti çeker. Tahsin’le ilk tartışmasını yapan Fikret bir karar vermek zorundadır.
Yurtdışına kaçmak için bütün hazırlıklarını tamamlayan Oğuz, gitmeden önce Ferhunde’den bütün hıncını alacak, bu olay Ali Rıza Bey cephesinde fırtınalar koparacaktır.

55.Bölüm Fragmanı

22 Aralık 2007 Cumartesi

Yaprak Dökümü 54.Bölüm Özeti

Şevket kumarın pençesinde

Kanal D’nin başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar ve Caner Kurtaran’ın oynadıkları, Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eserinden günümüze uyarlanan sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”nün bu bölümünde; borç batağına saplanan Şevket, usul usul kumarın öldürücü pençesine doğru sürükleniyor.

Borç batağına saplanan Şevket kumarın pençesine düşmek üzere, Necla ise giderek daralan bir çember içindedir.Leyla, Can’la yakınlaşmasına şahit olan Ferhunde’nin baskısı altındadır. İlk kez kendi başına bir karar veren Leyla’nın içi rahattır.

Yeni bir yayıneviyle anlaşan Ali Rıza Bey, bu sefer de sağlık problemleriyle karşı karşıya kalır. Fikret’in ürkekliği yanlış anlaşılmasına neden olmuş, Tahsin boşuna umutlandığını düşünmeye başlamıştır.

Hapishanede yaralanıp hastaneye kaldırılan Oğuz ’un aklında intikamdan başka bir şey yoktur. Oğuz’un kaçtığını öğrenen Ferhunde’nin de uykuları kaçar.
Oğuz’un intikam listesinde ilk sırada Ferhunde’nin ismi vardır.

Yaprak Dökümü 54.Bölümü izle

17 Aralık 2007 Pazartesi

13 Aralık 2007 Perşembe

10 Aralık 2007 Pazartesi

53.Bölüm Özeti

Ali Rıza ve Hayriye’ye kötü sürpriz


Aylardan sonra ilk kez baba evinde kalacak olan Fikret şimdi kendi odasında, Tahsin’le beraber yatmaları için hazırlanmış yatak karşısında bir karar vermek durumunda kalır. Bu karar yeni hayatına doğru atılacak bir adımdır aslında. İstanbul seyahati herkes için iyi olmuştur ama, Adapazarı’na dönüş vakti geldiğinde Fikret için bu ayrılık daha da zor olur. Cevriye Hanım, dönüşe yakın gerçek yüzünü göstermeye başlar. Öte yandan Yaman beyin davetini kabul eden Ferhunde, Şevket ve Leyla, günün geri kalanını geçirmek üzere çiftliğe giderler. Orada Avukat Can ve karısı Oya da vardır. Oya eve erken döner. Can, Leyla için kalmak ister. Günün geri kalanında Leyla’yla baş başa konuşma fırsatı kollar ve giderek yakınlaşırlar. Şevket ve Ferhunde bu davette yeni dostlar edinirler. Şevket masum görünen bir masada Yaman’a eşlik etmek için kağıt oyununa oturur ama ortada dönen paralardan habersiz kendini kaptırır. Ali Rıza Bey ve Hayriye Hanım, Fikret’in gidişinden sonra kendilerini iyice boşlukta hissederler ve Necla’nın kaldığı yeri görmek için pansiyona bir müşteri gibi giderler. Dönüşte onları kötü bir sürpriz beklemektedir.

Yaprak Dökümü 53.Bölüm Fragmanı

7 Aralık 2007 Cuma

4 Aralık 2007 Salı

Yaprak Dökümü albümü çıktı!

Yaprak Dökümü albümü çıktı!

Yaprak Dökümü soundtrack albümü piyasaya çıktı.Albümde yaprak dökümü dizisinde duyduğunuz müziklerin yanısıra Sezen Aksu'nun yazdığı ve Ferhat Göçer'in söylediği Takvim adlı şarkıyı da dinleyebileceksiniz.

Ayrıca albümü alanlara hediye olarak Yaprak Dökümü posteri veriliyor.Albümü Taksim Megavizyondan alabilirsiniz.Fiyatı:12 YTL

Yaprak Dökümü 52.Bölüm Fragmanı

Yaprak Dökümü 52.Bölüm Özeti

Evde sürpriz kutlama var



Kanal D’nin başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar ve Caner Kurtaran’ın oynadıkları, Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eserinden günümüze uyarlanan sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”nün bu bölümünde; evde sürpriz bir kutlama yapılıyor. Fikret de bu sürpriz kutlama için bir kez daha baba evine geliyor.

Ferhunde, Şevket için kurduğu tuzak tam olarak işlemeyince başka planlar yapmaya ve intikam gününü sabırla beklemeye başlar. Şevket tuzağı görür ama kurtulmaya çalışacağı yerde panikle başına daha büyük dertler alır.

Ali Rıza Bey ve Hayriye Hanım, Necla’yı merak etmekte, onun için endişelenmektedirler.Ali Rıza Bey sonunda Necla’nın izini bulur. Ama Necla’nın etrafında dolaşan tehlikeyi göremezler. Şevket, sırtına saplanan bıçağı Ferhunde’nin tuttuğunu öğrenir. Müthiş bir hesaplaşma yaşanır.

Fikret sürpriz kutlama için bir kez daha baba evindedir. Aynı evde, ayrı yatakları paylaşan Fikret ve Tahsin baba evinde ilk kez aynı odayı paylaşırlar.

30 Kasım 2007 Cuma

26 Kasım 2007 Pazartesi

Yaprak Dökümü 51.Bölüm Fragmanı

Yaprak Dökümü 51.Bölüm Özeti

Ferhunde evde fırtınalar estiriyor


Kanal D’nin başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar ve Caner Kurtaran’ın oynadıkları, Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eserinden günümüze uyarlanan sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”nün bu bölümünde; Şevket’in sırrını öğrenen Ferhunde, onu köşeye sıkıştırmanın verdiği cesaretle evde fırtınalar estiriyor.

Şevket’in sırrını öğrenen Ferhunde, onu köşeye sıkıştırmanın verdiği cesaretle evde fırtınalar estirmeye başlar. Sabrı taşan Hayriye Hanım da sesini yükseltince gerilim iyice artar.

Fikret’in evinde sular durulmaya başlar. Deniz kendisine destek olan Fikret’e minnettardır. Fikret ve Deniz’in arası düzelince, yandaşını kaybeden Cevriye’nin huysuzlukları çekilmez bir hal alır.

Ali Rıza Bey, Şevket’in sıkıntısının farkındadır. Şevket’in suskunluğu endişelerini daha da arttırmaktadır.

Necla kendi ayakları üstünde durmaya çalışırken, hastalığı sırasında kendisini yalnız bırakmayan Julide’nin niyetinden habersizdir.

Ferhunde, Oğuz’un felaketini gözleriyle görmek için Yaman’la birlikte mahkemeye gider.

Yaptığı yanlışın ağırlığı altında ezilen Şevket, babasının yüzüne bakamaz olmuştur. Ferhunde’yle birlikte ayrı eve çıkmaya karar verir.

Gazetede yayınlanan haber Ferhunde’nin mutluluğuna gölge düşürür. Ferhunde, Şevket’le tutuştuğu şiddetli kavganın intikamını almak için, inanılmaz bir plan yapar.

22 Kasım 2007 Perşembe

19 Kasım 2007 Pazartesi

50.Bölüm Özeti

Şevket, iyice köşeye sıkışıyor



Fikret, yalnız başına ağlayarak çıktığı kapıdan içeri kolunda bir yabancıyla girer. Ama Fikret bu evin yabancısıdır artık. Ailesiyle hasretle kucaklaşır, geçmişiyle yüzleşir. Yeniden hep bir arada olmanın sevincini yaşarken, gözler Necla’yı arar. Pansiyon sahibi Jülide, Necla’nın yalnızlığına sızmaya çalışırken, onu en zayıf anında yakalar. Adapazarı’ndan gelen haber sevince gölge düşürür. Deniz’in evden kaçtığını öğrenen Tahsin ve Fikret apar topar eve dönerler. Şevket’in sırrını öğrenen Ferhunde daha da güçlenir. Şevket iyice köşeye sıkışmıştır. Ali Rıza Bey, Şevket’in değişimini endişeyle izlemektedir. Deniz’in eve dönmesi de başlı başına bir olay olur. Fikret ve Tahsin bundan sonra ayrı saflarda savaşacaklardır.

18 Kasım 2007 Pazar

15 Kasım 2007 Perşembe

14 Kasım 2007 Çarşamba

49.Bölüm Fragmanı

49.Bölüm Özeti


Ali Rıza ve Hayriye karşı karşıya geliyor

Necla’yı bir gölge gibi takip eden Ali Rıza Bey kızının izini kaybetmiştir ama, onun Oğuz’u terk ettiğini öğrendiği için rahatlamıştır.
Necla mektubunda babasına verdiği sözü tutmaya kararlıdır. Oğuz’u hayatından tamamen çıkaracaktır.
Para hırsıyla girdaba kapılmış gibi hızla dibe yaklaşan Şevket, kendini ve ailesini kandırmaya devam etmektedir.
Ferhunde onun parayı nereden bulduğunu öğrenmek için harekete geçer. Şevket’i konuşturamayınca kendi yöntemlerini kullanmaya karar verir.
Fikret sonsuz sabrıyla Cevriye’ye katlanmaya çalışırken Deniz’le arası iyice açılır.
Tahsin ve Fikret yaşadıklarından yorgundurlar. Birlikte çıktıkları ilk yolculukta, dinlenmek için seçtikleri yer, büyük çınarın gölgesidir. Fikret kaçar gibi kaçtığı baba evine, kolunda bir yabancıyla geri dönebilecek midir?

9 Kasım 2007 Cuma

"Yaprak Dökümü" 48.Bölümü İzle

48.Bölüm Özeti

İsimsiz gelen bir mektup evde heyecan yaratıyor





Leyla sanki geçmişi üstünden sıyırır gibi pembe mantoyu üstünden sıyırır atar. Ama yaraların iyileşebilmesi için, Ali Rıza Bey ve ailesinin daha çok zamana ihtiyaç vardır. Necla, Oğuz’un Ceyda’yı eve getirmesiyle son darbeyi almıştır. Artık onunla devam edemeyeceğini bilmektedir. Kendine çıkış yolu arayan Necla aslında o kadar da çaresiz olmadığını anlar. Ferhunde’yle arası iyice açılan Şevket, hatalarıyla yüzleşmeye başlar. Ama yalan yalanı doğurmakta, Şevket gittikçe dibe batmaktadır. Leyla kağıda dökemediği duygularını Ali Rıza Beyin yüzüne söylemeye karar verir. Artık konuşulmayan bir şey kalmayacaktır. Susmak, geçmişte Fikret’e de çok zarar vermiştir. Aynı hatayı tekrar etmeyecektir. Deniz konusunda Tahsin’le konuşurken artık her şeyi göze almıştır. Ali Rıza Bey’e gelen isimsiz mektup, Ferhunde’de müthiş merak, evde ise heyecan yaratır. Bu mektup Ali Rıza Bey ve Hayriye Hanım’ı aynı adreste buluşturur.

48.Bölüm Fragmanı

1 Kasım 2007 Perşembe

31 Ekim 2007 Çarşamba

44. Bölüm Fragmanı

43.Bölüm Fragmanı

41.Bölüm Fragmanı

30 Ekim 2007 Salı

47.Bölüm Özeti

Ferhunde intikam peşinde!



Fikret ile Tahsin yeni bir yol ayrımına geliyor. Şevket kendini iyice kaybederken, Ferhunde de intikam için fırsat kolluyor.

Fikret, kimselere anlatmak istemediği hikayesini Tahsin’e anlatmak zorunda kalır. Tahsin ve Fikret artık yine bir yol ayırımındadır. Fikret ya eski hayatına doğru bir adım geri atacak, ya da kalıp yabancı bir hayatın içinde kendine hikayesiyle bir yer arayacaktır.

Şevket artık iyice kendini kaybetmiştir. Hırsı kötü bir arkadaş gibi koluna girmiş, kendi karanlığının içine daha da derinlere sürüklenmektedir.

Ferhunde, artık Şevket’ten ümidini kesmiştir. Şevket’in bir kavgada söylediği sözler hala kulağındadır ve bunun intikamını almak için zaman kollar.

Ali Rıza Bey bir yandan geçim sıkıntısıyla başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da evlatlarının yaralarını üflemeye çalışmaktadır. Leyla sonunda isyan eder. Pembe mantosu artık üstüne ağır gelmeye başlamıştır.

47.Bölüm Fragmanı

26 Ekim 2007 Cuma

"Yaprak Dökümü" 46. Bölümü İzle

46.Bölüm Özeti

Şevket, evde ortalığı birbirine katıyor


Kanal D’nin başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar ve Caner Kurtaran’ın oynadıkları, Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eserinden günümüze uyarlanan sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”nün bu bölümünde; müşterinin hesabından para çekerek borsaya yatıran Şevket, vicdanın sesini bastırmak için kendi sesini yükseltip, evde büyük olaylar çıkarıyor.

Ali Rıza Bey, çocukları için uykusuz geceler geçirirken, Şevket, onun en çok korktuğu şeyi yapar, başkasının parasına el uzatır. Müşterinin hesabından para çekerek borsaya yatıran Şevket, vicdanın sesini bastırmak için kendi sesini yükseltir. Evde büyük olaylar çıkarır.

Ferhunde, Şevket’in gerginliğinin sebebini Sedef zannetmektedir. Sedef’e karşı planlar kurar. Öte yandan Cevriye’nin habercileri Fikret’in hikayesini Cevriye’ye anlatırlar. Fikret şimdi yeni bir sınavla karşı karşıyadır.

Oğuz ise iki kadın arasında sıkışıp, kalmıştır. Bir tarafta Necla, diğer tarafta Ceyda. Oğuz baskı altındadır.
Ali Rıza Bey bir gölge gibi Necla’yı takip eder. Oğuz’un Necla’ya eziyet ettiğini görür. Bundan sonra Oğuz’un kabusu olacaktır.

24 Ekim 2007 Çarşamba

16 Ekim 2007 Salı

45.Bölüm Fragmanı

45.Bölüm Özeti

Ali Rıza Bey’e bir darbe daha geliyor

Necla büyük bir pişmanlık yaşamaktadır. Evinden, ailesinden, Oğuz yüzünden kopan Necla, şimdi son bir umutla geldiği evin kapısında geçmişine bakar gibi özlemle bakar evine ve ailesine. Hayriye, Necla’nın geldiğini görür ve etkisi evde büyüdükçe büyür. Oğuz’un zehri her yere yayılmaktadır. Ali Rıza Bey, Necla’nın pişmanlığını anlamış, uzaktan da olsa, gölge gibi kızının izini sürmeye karar vermiştir. Öte yandan Tahsin ve Fikret’in hayatı yavaş yavaş renklenmeye başlar. Birbirlerine doğru küçük adımlar atarlar. Ama her adımın önünde Cevriye Hanım engeli olacaktır. Fikret’in sabrı yavaş yavaş tükenmektedir. Şevketin de parasızlık canına tak etmiştir artık. Ferhunde’nin doymak bilmeyen hırsı, Şevket’i giderek köşeye sıkıştırmaktadır. Şevket, Ali Rıza Bey’in oğlu olarak yapılabilecek en son şeyi yapar. Haysiyetini, onurunu ayaklar altına alarak başkasının parasına el uzatır.

11 Ekim 2007 Perşembe

"Yaprak Dökümü" 44. Bölümü İzle

44.Bölüm Özeti

Necla, Oğuz’a güvenmenin bedelini ödüyor



Kanal D’nin başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar ve Caner Kurtaran’ın oynadıkları, Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eserinden günümüze uyarlanan sevilen dizisi “Yaprak Dökümü”nün bu bölümünde; Necla, Oğuz’a güvenmenin bedelini çok ağır bir şekilde ödüyor. Bu arada Ali Rıza Bey ile Ferhunde arasında da ipler iyice geriliyor.

Ferhunde ve Oğuz’un çekişmesi sonunda ortaya dökülenler, Necla’nın aklını başına getirir. Oğuz’a güvenmenin bedelini çok ağır ödeyecektir.Ancak Necla yine de Oğuz’a inanmak istemektedir. Tek çaresi de gerçeklerle ve Ceyda’yla yüzleşmektir.

Ferhunde’nin intikamı, Necla’dan çok Leyla’nın canını acıtır.

Ali Rıza Bey ile Ferhunde arasında ipler gerilmiş, evde hiç huzur kalmamıştır. Tedaviyi kabul etmeyen Leyla’nın durumu gittikçe kötüye gitmektedir. Kızının bu haline çok üzülen Ali Rıza Bey’in imdadına Avukat Can yetişir. Fikret’in evinde yalancı bahar yaşanırken, yolun sonuna geldiğini anlayan Necla sığınacak bir yer aramaktadır.

"Yaprak Dökümü" 43. Bölümü İzle



2.Kısım 3.Kısım 4.Kısım 5.Kısım 6.Kısım 7.Kısım

43.Bölüm Özeti



Fikret’in misafirleri var

Ferhunde’ye ait sırları can düşmanı Oğuz’dan öğrenen Şevket’in öfkesi çığ gibi büyümektedir. Gururu kırılan Ferhunde ise bıçak gibi bilenmektedir. En ağır darbeyi de Sedef’ten alır. Oğuz, Ferhunde’nin intikam planlarından habersiz yeni bir başlangıç yapmaktadır.
Neyyir Hanım ve Sedef’in ziyareti Fikret’in evinde kısa süreli de olsa bahar havası estirir.
Yine bir av kokusu alan Ferhunde yeni sırdaşını kader gününde yalnız bırakmaz.
Leyla, Oğuz’dan boşanmak için gün sayarken Necla’nın ödediği bedel gittikçe ağırlaşır.

27 Eylül 2007 Perşembe

"Yaprak Dökümü" 42. Bölüm İzle

1. KISIM



2.KISIM



3.KISIM



4.KISIM



5.KISIM



6.KISIM



7.KISIM



8.KISIM

24 Eylül 2007 Pazartesi

"Yaprak Dökümü" 42. Bölüm Özeti


Leyla, Oğuz ve Nejla ile yüzleşiyor

Kardeşinin, kocasıyla birlikte kaçmasından sonra büyük bir travma yaşayan Leyla, yaşadıklarına sebep olanlarla yüzleşmek istemekteydi.Yüzleşmek, gözlerinin içine bakmak. Necla’ya Oğuz hakkında bilmediklerini haykırmak. Tabi Ceyda’yı da, Ceyda’nın Oğuz’dan hamile olma ihtimalini de.

Bu karşılaşmadan sonra Necla ve Oğuz’un ilişkisinde başka bir dönem başlar. Necla artık kime güveneceğini bilememektedir. Yaşadıklarından çok pişmandır ama zamanı geri döndürmek imkansızdır. Oğuz, tüm olanların Ferhunde’nin planı olduğunu düşünür ve ondan intikam almak için tehlikeli bir oyun oynar. Ferhunde’yi köşeye sıkıştırmak için fırsat yakalamıştır. Artık Ferhunde’nin evliliği büyük tehlike altındadır. Hesap sorma sırası Şevket’e gelmiştir.

"Yaprak Dökümü" 42.Bölüm Fragmanı

20 Eylül 2007 Perşembe

Yaprak Dökümü 41.Bölümü İzle

1.Kısım

2.Kısım

3.Kısım

4.Kısım

5.Kısım

6.Kısım

7.Kısım

8.Kısım

19 Eylül 2007 Çarşamba

"Yaprak Dökümü" 41. Bölüm Özeti

Dökülen yaprakların en masumu Fikret, ait olmadığı yerde, hak etmediği bir hayatı yaşarken, bu iğreti hayatına babasının şahit olmasını hiç istemez. Ali Rıza Bey, Fikret’in ayrılığına dayanamaz ve kızının mutlu olduğunu gözleriyle görmek ister. Ancak gördüklerinden hiç memnun olmaz. Tahsin’le Ali Rıza Bey ilk kez karşı karşıya gelecektir.Öte yandan Oğuz ve Necla, Leyla’nın sürekli telefonla kendilerini taciz ve tehdit etmesinden bunalıp izlerini kaybettirmek için telefonlarını değiştirirler. Ama Necla tamamen de kaybolmak istemez. Çok ince sağlıksız bir bağ olsa da, evle bağlantısı olarak düşündüğü Ferhunde’ye yeni numarasını verir. Leyla avının peşini bırakmaz, kokuyu alır, Neclanın izini sürer ve Oğuz’la Necla’yı tuzağa düşürür.

17 Eylül 2007 Pazartesi

"Yaprak Dökümü" 41. Bölüm Fragmanı


YENİ BÖLÜMDE DE BİZLERİ HEYECAN, KORKU, NEFRET ve GÖZYAŞI BEKLİYOR!
BU DUYGULARI TÜRKİYE'YLE PAYLAŞMAK İÇİN ÇARŞAMBA GÜNÜ SAAT 20:00' DA KANAL D EKRANLARINDA OLMAYI UNUTMAYIN!
ŞİMDİDEN İYİ SEYİRLER...
HOŞÇAKALIN!

13 Eylül 2007 Perşembe

Yaprak Dökümü 40.bölüm izle

1.Kısım



2.Kısım



3.Kısım



4.Kısım



5.Kısım



6.Kısım



7.Kısım



8.Kısım



9.Kısım

11 Eylül 2007 Salı

"Yaprak Dökümü" 40. Bölüm Fragmanı

"Yaprak Dökümü" 40. Bölüm Özeti


"Ali Rıza Bey, Oğuz'a öfke kusuyor..."

Ali Rıza Bey, hayatlarını altüst eden can düşmanı Oğuz’u karşısında görünce kendine hakim olamaz, bütün öfkesini boşaltır. Gözünün önünde yaşanan bu olay Leyla’nın yeni bir kriz geçirmesine sebep olur.

Oğuz, Necla’nın Ferhunde’yle buluştuğunu öğrenir. Ali Rıza Bey’e olan hıncını Necla’dan çıkarır. Oğuz’un yeni yüzüyle tanışan Necla’nın pişmanlığı katlanarak büyümektedir.

Ali Rıza Bey’in dinmek bilmeyen öfkesi Ferhunde’yi de korkutur.

Leyla ise Necla ve Oğuz’dan intikam almak için planlar yapmaktadır.

Fikret aradığı huzuru, yeni hayatında da bulamayacağını anlar. Ait olmadığı bir yerde, hak etmediği şeyler yaşamaktadır.

Şevket-Leyla-Necla Röportajı!!!


ŞEVKET, LEYLA ve NECLA' YLA SICACIK BİR RÖPORTAJ!!!

8 Eylül 2007 Cumartesi

"Fikret, Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutuldu."


Fikret, gözü önünde gelişen olaylara dayanamayıp kaçış yolunu evlenmekte bulmuştu. Babasını, Ali Rıza Bey'i çevresinde olup bitenleri görmediği için suçlamış, kendini yapayalnız hissettiği babaevini terk etmişti.


"O, herşeyin farkındaydı."

Olanları kabullenemeyecek kadar gururluydu Fikret ve bu yüzden nefes alamaz hale geldi babaevinde, çekip gitti oradan. Nefes alabileceğini sandığı başka bir hayata gitti.


"Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu belki de."

Hiç tanımadığı biriyle evlenmiş, gelinlik giyemeden gelin olmuştu. Halbuki onun da sevdiği bir adam vardı, ailesi için vazgeçtiği bir adam. Fikret için aile değerleri çok önemliydi; Ali Rıza Bey istemeyince hiç düşünmeden vazgeçebilmişti sevdiğinden.Şimdi ise ailesinin fikrini almadan evlenmiş, tüm tabularını yıkmıştı ya da tabularını ona zorla yıktırmışlardı.


Fikret artık yabancı bir evde, yabancı birileriyleydi. Tahsin, daha ilk gecelerinde hatırlatmıştı ona evlenme nedenlerini. Kaynanasının da açıkça söylediği gibi "Bedava hizmetçi işte, fena mı?" ydı. Tahsin çocuklarına bakacak iyi birini arıyordu ve buldu. Tahsinin annesi de kaynanalık yapacak birini arıyormuş, o da istediğine kavuştu.


İşte Fikret daha ilk günden bunlarla karşılaşmıştı yeni evinde. O da Necla gibi evini, ailesini hemen özleyeceğe benziyordu. Fakat Fikret, Necla gibi zayıf olmadığı için bunu söyleyemiyecekti kimselere, yine içine atacaktı. Belki başka bir kaçış yolu bulana kadar, belki de özlemine yenik düşene kadar... Ama onun için artık babaevine dönüş yoktu, zaten dönse de babaevinde hiçbir şey eskisi gibi değildi, rüzgar tüm şiddetiyle aileyi parçalayıp savurmaya devam ediyordu. Fikret' i Adapazarı' na, Tahsin'in evine savurduğu gibi...

Necla' nın Pişmanlık Belirtileri

Tekin ailesinin sonbahar rüzgarına kapılıp savrulan ikinci ferdi, Necla. Düşen ilk yaprağın, Leyla' nın arkasından o da aynı rüzgara kapıldı. Oğuz, iki kardeşin de hayatlarını mahvetmeyi başarmıştı.

Leyla' yı, Necla' yı kıskandırmak uğruna harcayabilen Oğuz' a Necla da aşıktı. Ya da (kardeşinin kocasıyla kaçarak ailesini karşısına alabilecek kadar) aşık olduğunu zannediyordu.

Oğuz gerçekten aşıktı; çünkü gözü bir aileyi darmadağın edebilecek kadar kararmıştı. Tek gördüğü ve tek istediği Necla'ydı. Necla da bu aşkın ateşine atlamamak için kendini zor tutuyordu. Kardeşini, ailesini üzmemek için tuttu kendisini; hatta kendisine yeni bir yol çizmek için Cem' i sokmuştu hayatına. Ama sonunda o da dayanamamıştı, atlamıştı ateşe! Hem de kendisiyle birlikte bir çok insanı ateşe sürükleyerek!

Ailesini, okulunu, yaşadığı şehri terkedip Oğuz'la yurtdışına kaçma cesaretini göstermişti Necla. Yalnız kader faktörünü unutmuştu bunları yaparken. Ailesinin kalbini kırmıştı, hem de bir daha tamir edemeyecek şekilde! Kader bunun cezasını verecekti ona. Ailesinin de bu cezadan haberi olacaktı kaderin planlarına göre. Necla' nın pişmanlığını herkes bilecekti! Ama kimse onu affetmeyecekti, belki acıyacaklar; fakat affetmeyeceklerdi!

Necla, artık dönüşü olmayan bir yola girmişti! Yurtdışına kaçamamışlar,çünkü Yaman Bey, Oğuz' u mahkemeye vermişti.

Kötülükler cezasını bulmaya başlamıştı!

Necla ile Oğuz bir otel odasında kapana kısılmış gibiler. İkiside stresli, sinirli. Necla ailesinden vazgeçmişti, okulunu bırakmayı göze almıştı ve bunları Oğuz'un başına kakma zamanı gelmişti. Kavgalar başlamış, aşk bitmişti! Necla pişmandı hem de çok. Ferhunde'yi arayıp evini ailesini özlediğini söylemiş ve Ferhunde' ye yakışan cevabı almıştı: "Her koyun kendi bacağından asılır, Necla!"

Necla artık yalnız kalmıştı! Onu çok sevdiğini sanan Oğuz da sırtını çevirmişti ona, yıkıp geçtiği ailesi de!

Ali Rıza Bey, Hayriye Hanım' a Necla için kapıya sürünerek de gelse eve almıyacaksın onu deyip tavrını koymuştu. Anne yüreği bu ya, Hayriye Hanım üzülse de ses çıkartamadı Ali Rıza Bey'e.

Necla bazılarına göre hakettiği yerdeydi, kendi etmiş kendi bulmuştu; bazılarına göre de Oğuz'un kurbanı olmuştu, ailesi tarafından yalnız bırakılmamalıydı. Siz hangi düşüncedesiniz bilmiyorum ama Necla' yı daha da zor günlerin beklediği kesin.

Bu yaşananlardan herkesin kendisine pay çıkartması dileğiyle... İyi seyirler...

"Yaprak Dökümü" Neden Başarılı?

Hasret bitti, Yaprak Dökümü geçtiğimiz çarşamba sevenleriyle buluştu!

Herkes heyecanla bu diziyi bekliyordu; çünkü herkes bu diziyi çok sevmişti, her sahnesinde kendilerini bulmuşlardı, hayata dair dersler çıkartmışlardı...

Bu dizi hayatı anlatıyordu, hayat kadar gerçekti! Onda öğrencilerin yaşadığı lüks evler, elit kısma hitap eden sahneler yoktu; şekil değiştiren insanlar, olağanüstü görüntüler de yoktu! Onda evimizin içinde olan vardı, herkesin yaşayabileceği basit şeyler!

Basit şeyler nasıl bu kadar tutar, bu kadar sevilir demeyin; insanlar kendileri gibi olan şeyleri, kendilerini anlatan programları severler; onlarda kendi hayatlarını bulurlar ve kendilerine dersler çıkartırlar, gözlerinin önünde yaşanan deneyimlerden hayatı öğrenirler, deneyimleri örnek alıp hata yapmamaya özen gösterip hayatlarını şekillendirirler.

"Yaprak Dökümü" hayatı öğretiyor; çünkü hayatı anlatıyor. Onda hiçbir yapaylık bulamıyoruz. O kadar gerçek yazılmış ki roman ve o kadar gerçek aktarılıyor ki izleyicilere; TV başındaki herkes yaşıyor sanki o hayatı!

Leyla' ya ağlıyor, Oğuz' a lanetediyorlar; Şevket' e acıyor, Ferhunde' den nefret ediyorlar... Onlarla ağlayıp, onlarla gülüyorlar; iyiyi ayırdedip, kötüyü dışlıyorlar.Kısacası, diziyi izlerken sanki onlar da yaşıyorlar.

İşte "Yaprak Dökümü" bu yüzden başarılı! Gerçekleri anlattığı için, oyuncuları gerçekleri yapaylaştırmadan aktarabildiği için başarılı!

Bu dizi bu gerçeklerle daha çok sevilip, daha çok izlenip reyting rekorları kırcaktır! Tüm Yaprak Dökümü ailesisine başarılarının devamını, tabii sizlere de iyi seyirler dileriz...

6 Eylül 2007 Perşembe

"Yaprak Dökümü" 39. Bölümü İzle

1. KISIM



2. KISIM



3. KISIM



4. KISIM



5. KISIM



6. KISIM



7. KISIM



8. KISIM



9. KISIM (SON KISIM)

5 Eylül 2007 Çarşamba

"Yaprak Dökümü" Jenerik Müziği

GÜN GECEYE VARMADAN
TOZ DUMAN EDER BU ŞEHİR
YALNIZLIĞA İNAT
İKLİMLER DEĞİŞİR
GÜN BİTİYOR BAK YİNE
DÜN YİTİYOR KALBİME
HER MEVSİM BANA SONBAHAR
DÖRT DUVAR
GÜN BİTİYOR BAK YİNE
DÜN YİTİYOR KALBİME
HER MEVSİM BANA SONBAHAR
"YAPRAK DÖKÜMÜ"


"Yaprak Dökümü" 39. Bölüm Özeti


Kanal D’nin, başrollerinde Halil Ergün, Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar, Caner Kurtaran, Deniz Çakır ve Bedia Ener’in oynadıkları, Tolga Karel, Fahriye Evcen ve Seda Demir’in de önemli rollerini paylaştıkları, izlenme rekorları kıran dizisi “Yaprak Dökümü” yaz tatilinin ardından bu akşam yepyeni bölümüyle ve geçtiğimiz sezon kaldığı yerden izleyicileriyle yeniden buluşuyor.

Geçtiğimiz sezonun en flaş yapımları arasında yer alan “Yaprak Dökümü” yeni yayın döneminde Türkiye’yi yine ekran başına kilitleyecek. Dizinin bu akşamki bölümünün konusu ise şöyle;

Ailenin çınarı Ali Rıza Bey’in bir yaprağı daha rüzgarla savrulmuş, evlatların en büyüğü Fikret hiç tanımadığı bir adamla evlenmiş; hiç tanımadığı kocasının yanına, Adapazarı’na doğru yola çıkmıştır. Tahsin, tren istasyonunda bir yabancıyı bekler gibi bekler Fikret’i. Bu yolculuk sonrasında asıl yolculukları başlayacaktır aslında. Fikret evden ve yaşadıklarından kaçmıştır ama bavulundaki sadece üç beş parça eşya mıdır beraberinde götürdüğü? Yaşadıklarını unutabilecek midir? Ailesini, özellikle babasını silip atabilecek midir? Bir yabancının koşulsuz eşi olabilecek, onunla aynı yatağı paylaşabilecek midir?Ali Rıza Bey, Fikret’i yeni hayatına uğurlayıp eve döndüğünde bütün ev halkını kendini heyecanla bekler bulur. Ferhunde dahil herkes bir umut Ali Rıza Bey’in Fikret’in gitmesine engel olacağını düşünmüştür. Ali Rıza Bey, yenik eve döndüğünde, bunun yeni bir başlangıç olacağını anlamışlardır.
Herkesi yeni bir başlangıç, yine bir sonbahar rüzgarı beklemektedir...

4 Eylül 2007 Salı

"Yaprak Dökümü" 39. Bölüm Fragmanı

YAPRAK DÖKÜMÜ BU ÇARŞAMBA BAŞLIYOR!
39. BÖLÜMÜYLE YENİ SEZONA MERHABA DİYECEK OLAN DİZİNİN YENİ BÖLÜM FRAGMANI KANAL D EKRANLARINDA GÖSTERİLMEYE BAŞLANDI BİLE! BİR KEZ DAHA İZLEMEK İSTEYENLER İÇİN BİZ DE SİTEMİZDE FRAGMANI İZLEME İMKANI VERİYORUZ.
İYİ SEYİRLER...

1 Eylül 2007 Cumartesi

Ferhunde' nin Biyografisi

2005 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü' nden mezun oldu.


Ankara' da yaşayan Deniz Çakır mezun olduktan sonra İstanbul' a yerleşti.

Konservatuvardan mezun olmadan önce Ankara Radyosu'nda, radyo tiyatrosu yaptı ve radyo reklamı seslendirdi.

İlk televizyon deneyimi olan "Kadın İsterse" deki Alev rolüyle tanındı.

Yer Aldığı Televizyon Projeleri

İşte Benim 2006

Yaprak Dökümü (Ferhunde) 2006

İki Arada Aşk (Gizem) 2005

Kadın İsterse (Alev) 2004

Halil Ergün ( Ali Rıza Bey ) Resimleri





























Kıvanç Kasabalı ( Cem ) Resimleri




30 Ağustos 2007 Perşembe

Yaprak Dökümü Resimleri ( Karışık )





























































































































Yaprak Dökümü' nün Ağlatan Müziği "YOKSUN"

SEDEF ile ŞEVKET' İN BASTIRILMIŞ AŞKINA "YOKSUN" MÜZİĞİYLE BİRLİKTE ŞAHİT OLACAKSINIZ!
BU VİDEOYA AĞLAMA GARANTİSİ VEREBİLİRİM; ÇÜNKÜ GÖRÜNTÜLER GERÇEKTEN ÇOK DOKUNAKLI!
NOT: İZLEMEDEN ÖNCE YANINIZA MENDİL ALMAYI UNUTMAYIN! :)

Yeni Sezon Tanıtım Fragmanları 3

SEDEF, ŞEVKETLE ELELE FERHUNDE' YE YAKALANDI! BELKİ DE BUNU ÇOKTAN HAKETMİŞTİ FERHUNDE! PEKİ FİKRET BUNLARI HAKETMİŞ MİYDİ?
GELİN İÇLER ACITAN ÜÇÜNCÜ TANITIM FRAGMANINI BİRLİKTE İZLEYELİM...

Yeni Sezon Tanıtım Fragmanları 2


KAFEDE ÇALIŞAN NECLA'YLA KARŞILAŞAN LEYLA ve HAYRİYE HANIM ŞOKTA! BELLİ Kİ NECLA, OĞUZ İLE YURTDIŞINA KAÇAMAYINCA, HAYATINI KENDİ KAZANMAYA KARAR VERMİŞ. ŞİMDİ İSE ŞOKA GİRME SIRASI FERHUNDE DE! ŞEVKET HAPİSTE, FERHUNDE ŞEVKET'İ ZİYARETE GİDİYOR; ÜZERİNDE KÜRKLER, PAHALI TAKILARLA! AMA ŞEVKET'İ ONDAN ÖNCE ZİYARETE GELEN BİRİ DAHA VAR!...
BAKALIM BU ZİYARETÇİ KİMMİŞ! İŞTE TANITIM FRAGMANLARINDAN İKİNCİSİ...




Yeni Sezon Tanıtım Fragmanları 1

YAPRAK DÖKÜMÜ' NÜN YENİ SEZON TANITIM FRAGMANLARI ÇOK KONUŞULDU, ÇOK MERAK UYANDIRDI!
İŞTE YENİ SEZON TANITIM FİLMLERİNDEN İLKİ...



Gökçe Bahadır ve Fahriye Evcen ile Ropörtaj

REŞAT Nuri Güntekin’in 1939’da kaleme aldığı, tiyatro ve televizyona pek çok kez uyarlanan Yaprak Dökümü adlı romanı geçtiğimiz yıl bir kez daha ekrana uyarlanınca dizinin başarılı olmasının çok zor olduğu düşünüldü. Hikaye eskiydi, edebiyat uyarlamaları pek tutulmazdı. Üstelik dram yüklü bir öyküye sahip bu dizi, yıllardır reyting rekorları kıran Avrupa Yakası ile aynı gün ve saate konulmuştu. Ancak yayınlanan birkaç bölümün ardından Avrupa Yakası’nın tahtı sarsılmaya başladı. Bütün hayatını beş çocuğuna iyi bir eğitim vermeye adayan eski kaymakam Ali Rıza Bey ve ailesi Türk halkını yeniden etkilemeyi başardı. Sezonun ortalarından itibaren çarşamba günlerinin en çok izlenen yapımı işte bu 68 yıllık öykü oldu. Bu başarıda oyuncu kadrosunun da etkili olduğu sık sık dile getirildi.

Halil Ergün, Güven Hokna gibi usta oyuncuların yanı sıra ekrana yeni ‘merhaba’ diyen genç isimler de oyunculukları ile takdir toplamaya devam ediyor. Dizide kardeşinin kocasını elinden alan Necla’ya hayat veren Fahriye Evcen ve 18 yaşında başından birçok talihsizlik geçen Leyla’yı canlandıran Gökçe Bahadır yetenekleriyle kendilerini kısa zamanda fark ettirdi. Dizide rol aldıktan sonra sinema filminde oynama teklifleri aldığını söyleyen 21 yaşındaki Evcen ve dizinin gelecek sezonunun izleyiciyi daha çok sarsacağını vurgulayan 25 yaşındaki Bahadır ile Yaprak Dökümü’nü konuştuk.

SEYİRCİ ÖNYARGILI YAKLAŞTI!

* Dizinin başarısı sizi şaşırttı mı? Romanı okumuş muydunuz?

Gökçe Bahadır: Dizinin başarılı olacağını tahmin ediyordum. Ama bazen çok kaliteli bir ekiple yapılan çok iyi işler bile başarılı olamayabiliyor. Bu işte tahmin yürütmek biraz zor açıkçası. Seyirci ilk bölümlerde biraz önyargılı yaklaştı diziye. Ama yavaş yavaş işin kalitesi ortaya çıktı.

Fahriye Evcen: Romanı okumamıştım. Çünkü Almanya’da doğup büyüdüm ve biraz uzaktım Türkiye’ye. 1,5 senedir buradayım. Romanı, teklif geldikten sonra okudum. Bu işe de ekip iyi olduğu için çok güvendim.

* Bu başarının sırrı nedir sizce?

F.E: Aslında günümüze uyarlanmayıp o dönem çekilseydi, insanlar biraz daha soğuk yaklaşabilirlerdi. Ama şimdi herkes kendinden ve realiteden bir parça bulduğu için diziyi çok seviyor. O zaman da kadınları etkileyen, aile yapısını sarsan olaylar bugünküne benziyormuş. Ayrıca romandan farklı, bugünün dünyasına ilişkin unsurlar da insanları çekti. Bence her ne kadar dizide uç örnekler anlatılsa da aslında Türk halkının hiç de yabancı olmadığı bir aile anlatılıyor. Bu anlamda pek bir alternatifi de yok.


G.B: Dizinin çok dramatik olması ilk başlarda beni biraz korkutmuştu; ‘Acaba insanları sıkar mı?’ diye. Bir de roman uyarlaması olması, sonunun az çok tahmin edilmesi de dezavantaj olabilir diye düşünmüştüm. Ama çok şükür ki korktuğum başıma gelmedi. Dizi normalde bir sezon planlanmıştı ama gerçekten çok sevildi ve bir yıl daha uzatıldı. Gelecek sene son sezon olacak.


*Yaprak Dökümü’nde oynama teklifini nasıl aldınız? Dizide oynadığınız karakterlerle benzerlikleriniz var mı?


F. E: Daha önce de Hasret dizisinde Fatma Girik ve Emre Altuğ’la birlikte oynamıştım. Beni oradan buldular. Necla ile ortak özelliklerimiz var. Mesela fevri davranışları, şımarması, annesine babasına naz yapması filan bana benziyor. Yaptığı kötü şeyler her ne kadar uzak olsa da bu huylarımız aynı.


G.B: Sokaktaki insanlar beni Hayat Bilgisi dizisindeki Törpü karakteriyle tanıdı. Fark etmeden oldukça popüler bir karakter oldu Törpü. Şimdi çok farklı bir roldeyim ama bu karakterlerin etkisiyle kazandığım çocuk kitlem hala duruyor. Yolda şöyle laflar duyuyorum ‘Aaa bak Törpü. Şimdi Yaprak Dökümü’nde oynuyor’. Hayat Bilgisi’nden sonra bu kadar ağır bir rol oynamak beni biraz korkutmuştu ama şimdi çok memnunum. Leyla karakterini çok seviyorum. O kadar yönlü bir karakter ki. Gelişimleri ve açılımlar çok fazla. Benim gibi genç bir oyuncu için bu kadar duygu değişimi olan bir karakteri oynamak büyük avantaj.

KARDEŞ BAŞA BELAYMIŞ!


*Televizyonla ilgili projelerde yer almaya devam edecek misiniz? Oyunculuk seçmek istediğiniz asıl meslek mi?


G.B: Bana göre ‘Oyuncu olayım ama başka işler de yapayım’ demek pek mümkün değil. Çünkü oyunculuk böyle bir iş değil. Belki bunları söylemek için çok gencim ama hissettiklerim bunlar. Sonuna kadar bu işi götürme taraftarıyım. Geçici bir heves değil benim için. Çocukluğumdan beri bu işi yapacağımı biliyordum. Ama müzikle de çok ilgilendim. Çocukluğumdan beri müzikallere hayranım. Fırsat yaratıldığında bir müzikalde oynamayı kesinlikle istiyorum.


F.E: Benim durumum Gökçe’den çok farklı. Bütün düzenim Almanya’da. Orada sosyoloji ve psikoloji ağırlıklı bir üniversite eğitimi alıyordum. Ama oyunculuğa başladığım için okulu bir süreliğine dondurdum. Almanya’da lisede iki yıl tiyatro eğitimi almıştım. Ama Türkiye’de televizyon sektörüne girmem tamamen tesadüf oldu. Oya Aydoğan’la tanıştım ve öyle başladı. Dizi bittikten sonraki planım, Almanya’ya dönüp okulumu bitirmek ve ona paralel bir oyunculuk eğitimi almak. Tiyatro ağırlıklı değil, sinema ve televizyon ağırlıklı bir eğitim almak istiyorum. Buraya öyle geri dönmeyi düşünüyorum.


*Kendi ailelerinizin dizidekiyle benzerlikleri var mı?


G.B: Benim ailem dizidekine hiç benzemiyor. Bir kere tek çocuğum. Kardeşim yok o yüzden dizi o anlamda da çok hoşuma gidiyor. ‘Abla’, ‘abi’ diyorum. Çok değişik geliyor. Baskıcı bir ailem yok. Tam tersine çok arkadaşça ilişki kurduğum bir ailem var. Böyle bir ailede yaşamak çok zormuş, bunu dizide anladım. Kardeşim olmasını çok isterdim diyemeyeceğim. Kardeşsiz gayet rahat büyüdüm. Şakayla karışık bunu sık sık söylüyorum; kardeş başa belaymış. Ömür boyu berabersin, atsan atamazsın...


F.E: Üç ablam var. Aile yapısı olarak biraz dizideki aileye benziyoruz. Bizim de büyük bir ailemiz var. Benim babam asker gibi aşırı derecede disiplinli ve düzenli bir adamdır. Annem de öyle. Mesela akşam yemekleri her şartta hep beraber yenir. Annemin ve babamın Ali Rıza ve Hayriye’den şöyle bir farkı var: 12 yaşımdan itibaren harçlığımı kendim kazanmaya başladım, gazete dağıtıyordum hafta sonlarında. Bu ailemin yönlendirmesiyle değil benim isteğimle oldu ve onlar da hayat tecrübemin artacağına inandıkları için karşı çıkmadılar. Dediler ki ‘Hayatta ne yapmak istiyorsan arkandayız ama şunu bil senin üzerinde kontrolü hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz’. Yani Yaprak Dökümü’ndeki kontrol, disiplin ve düzen benim ailemde de var. Tamamen kontrolü bırakırsanız bambaşka yere gidiyor ama aşırı kontrol de kötü.


*‘Dizide güzel olmak çok zor’ Oyunculukta güzellik şartı aranmaz diye biliyoruz ama televizyonda böyle bir kriter var sanki...


G. B: Oyuncu olmak için güzel olmak gerektiğini düşünmüyorum. Ama ekranın böyle bir durumu var. Güzel insanlar daha çok tercih ediliyor. Dizide güzelliğimin asla ön plana çıkmasını istemem. Tipimin değil oyunculuğumun beğenilmesini isterim. Dizide zaten güzel olmak çok zor. Ağlarken, kusarken, şaşırmışken ne kadar güzel olabilirsiniz ki. Bazen izlerken kendi suratımı tanıyamıyorum. Çünkü yüzüm bambaşka bir ifade alıyor oynarken.


F. E: Güzel olmanın şöyle bir avantajı var; istediğin her rolü oynayabilirsin. Gerekirse kendini çirkinleştirirsin makyajla falan ama estetik bir görünüme sahip değilsen sanki roller açısından biraz kısıtlanırsın.

‘Kocana sahip çık diyen de var bırak o pis adamı diyen de...’

*Dizi çok fazla izleniyor. Sokakta da bunun yansımalarını görüyor musunuz?

F. E: Aslında Necla hiç öyle bir kız değildi ama son birkaç haftadır kötü bir karaktere dönüştü. Benim de onaylamadığım şeyler yapıyor. Zaten realiteye bakarsanız çok uç bir örnek, kardeşinin kocası olmuş bir adamla birlikte olmak. Hayatta var ama uç. Bir kardeşin eniştesiyle birlikte olması bana çok uzak geliyor. Böyle bir şeye hayatımda asla ve asla yer veremem. İnsanlar bana önce çok pozitif yaklaşıyorlar ama sonra ‘Ah Necla ne yaptın sen bu hafta?’ diyorlar.

G. B: Bana sokaktaki insanlar direkt şöyle geliyor: ‘Bırak o adamı’. ‘Yüz verme’ filan diyorlar. Sanki kadınlar kendi hayatlarında yapamadıkları şeyleri bana söylüyorlar gibi geliyor. Kimi diyor ki ‘Aferin kızım kocana sahip çık, bırakma kardeşine’ kimi ‘O adam sana layık değil’. Özellikle kadın izleyiciler çok tepki veriyor. Oğuz’a da (Tolga Karel) çok sinirlendiklerini söylüyorlar ama onu görünce o kadar negatif yaklaşamıyorlar galiba. ‘Evladım yapma böyle’ diyorlarmış.

Deniz Çakır ( Ferhunde ) Röportajı

‘İnsanlar Ferhunde’de içlerinde sakladıkları kötü yanı buluyor’‘

Yaprak Dökümü’nün kötü gelini Ferhunde’yi oynayan Deniz Çakır: “Ferhunde’den nefret edenler de var, sahiplenen bir kesim de... Herhalde insanlar gösteremedikleri kötü yanı buluyorlar onda... Dolayısıyla kendilerine yakın hissediyorlar... Yolda ‘Evet ya, işte budur. Böyle tavrını koy’ diyenler bile var... ”

* Dizide canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?

Ferhunde, bu dizide kötü olan iki karakterden biri. Ailenin gelini... Hayata olan öfkesini başkalarından çıkarma yöntemini seçmiş bir kadın.

* Bir önceki diziniz ‘Kadın İsterse’de de kötü karakteri canlandırmıştınız. Tesadüf mü bu?

Evet ama bu iki karakterin birbirinden çok farklı olduğunu düşünüyorum. Ferhunde, çok daha derinlikli ve bir oyuncu için oynaması çok keyifli bir rol. Ben insanların inanarak izlemelerinden keyif alıyorum. Belki bazıları kendilerini kaptırıp benden nefret ediyor olabilirler ama ben zevk alıyorum bu işten... Her bölüm başladığında yeni bir macera gibi geliyor. Onu araştırması, incelemesi, ne yapacak şimdileri keyif veriyor bana...

* Genelde insanları dizilerde oynadığı rollerle özdeşleştirirler. Böyle bir tedirginliğiniz var mı?

Tabii, ben de bunu çok yaşıyorum. Nefret edenler de var, sahiplenen bir kesim de var. Herhalde insanlar gösteremedikleri kötü yanı buluyorlar Ferhunde’de... Yolda ‘Evet ya, işte budur. Böyle tavrını koy’ diyenler var.. Çünkü genel olarak dizilerde hep erdemli, isteklerini çok fazla dışa yansıtamayan karakterler olduğu için, bir eziklik görüyoruz. Dolayısıyla insanlar kendilerine yakın hissediyorlar ve seviyorlar bu tipleri. Ezilen sevilir. Ama diğer taraftan da söyleyemediklerini söyleyen bir ağız olarak Ferhunde’yi benimsiyorlar...

* Bu projede size çekici gelen neydi peki?

Bir kere ‘Kadın İsterse’de oynadığım karakter de kötü olduğu için aslında başta ‘Çok daha farklı bir rol gelse keşke’ diye düşüncelerim vardı. Ama Ferhunde, gerçekten oynanası bir rol. Oyunculuğa kafa yoran, onu yaşam biçimi haline getiren biri zaten bu rolün cezbedici tarafını algılar. Çok inişleri, çıkışları, dengesizlikleri, rengi olan bir karakter... Benim elime getirilen dosya çok çalışılmış bir dosyaydı. İyi bir iş çıkacağı belliydi. Daha sonra oyuncuları duydum, ‘Aman Allah’ım’ dedim. Yönetmenin birkaç işini duymuştum. Zaten Reşat Nuri Güntekin’in eseriydi. Kendimi bu projenin içinde görmek beni mutlu edecekti. Ve rol o kadar oynanası ve dişi bir roldü ki, bir öncekiler de kötüydü, ‘aman bunu oynamayayım’ diye hiç düşünmedim.

* Ferhunde’de kendinize benzettiğiniz özellikler var mı?

Evet, kötüyüm ben kötüyüm... (gülüyor). Ferhunde’yle benzer özelliklerimiz var tabii... Bir kere Ferhunde kötü olmasının yanında muzur bir kadın. ‘Aman be kötülük yapayım, ayağını kaydırayım’ diye düşünen biri değil aslında. O yaşadığı şeyleri öfkeyle öyle dışa vuruyor. Başkasına zarar veriyor kendine birşey olmasın diye. Bu muzur yönünü kendime çok yakın buldum ve onun üzerine gitmeyi düşünüyorum.

‘HIRSIM KENDİME ZARAR VERİYOR’

* Dizinin başarısı sizi şaşırttı mı, yoksa bekliyor muydunuz?

Aslında şaşırtmadı, çünkü çok iyi senaryolaştırılmış bir eser. Oysa ki o dönemin dilinden bu döneme ayarlamak hiç kolay değil. Cast çok iyi oluşturulmuş, herkes yerine uydu, hiç sırıtmıyor. Ama baktığın zaman da her iyi iş tutmuyor, biz şanslıyız. İyi bir şeyler yapmakiçin uğraşıyoruz.

* Ferhunde çok hırslı bir kadın, sizin hayatınızda hırsın yeri nedir?

Ben de hırslıyım ama, Ferhunde hırsını başkalarından çıkarıyor. Bu yüzden çevresine zarar veriyor. Bense en fazla kendime zarar veriyorum. Kendimle uğraşıyorum. Kendi içimde halletmem gerekiyor ki bunu dışarı vurabileyim.

* Bu hırsınız iş anlamında mı, aşk anlamında mı, yoksa hayatın her alanında mı?

O dönemde hayatımda ne ön plandaysa o konuda... Aşk anlamında hırsım olmadı hiç bugüne kadar. Elde etme çabam falan. Her şeyi elde ettim. Daha çok iş anlamında kendimle kavgam. Çünkü şu anda yaptığım şeyler, ileride yapacağım şeyler için çok belirleyici olacak. Ne kadar kaliteli işin içinde olursam, kalitemi gösterebilirsem 20 sene sonra öyle anılacağım. O yüzden şu anda tavırlarıma, hareketlerime çok dikkat etmem gerekiyor. Yanlış anlaşılmak istemiyorum. En büyük derdim bu. Çünkü bu piyasada ak çok ak, kara çok kara. İkisinin ortası fazla yok. İyi bir oyuncuyum, daha da iyi olacağım.

* ’Yaprak Dökümü’nde öpüşme sahneleriniz olmuştu. Son dönemlerde birçok genç oyuncunun bu tarz sahnelerde oynamam gibi prensipleri oluyor...

Birlikte olduğum adamla öpüşme sahnem vardı. Bunda garip bir şey yok ki, insanlar öpüşürler. Dizide ön plana çıkan o sahneler olsa bunlar beni rahatsız ederdi, ama etmedi . Çünkü doğaldı. Projede çıplaklık daha öne çıkarıldığı zaman ben de kabul etmem. Çünkü ben özelim, kimseye kendimi alet ettirmem. Ne gerekirse yapılır. Öpüşmek de su içmek gibi bir şey. Dolayısıyla gerekirse yapılması son derece normal.

* Güzelliğinizin size bu sektörde bir artı sağladığını düşünüyor musunuz?

Maalesef düşünüyorum, ama düşünmemeyi çok isterdim. Buna sinirleniyorum. Kendim için değil ama güzelliğin bu sektörde prim getirdiğini biliyorum. Bu böyle olmamalı.

* Eğitim almadan oyunculuk yapılmasını doğru buluyor musunuz peki?

Bence yapılır, yapılsın da zaten. Çünkü televizyonda yapılan her şey oyuncudan çok yönetmenin işi. Oyuncunun er meydanı tiyatro...

*Sinema filmi olacak mı?

Şu anda vaktim yok. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda ‘Uyarca’ diye bir oyunum var. Ben tiyatroyu çok seviyorum. Orası çok farklı. Sahneyi tekrar oynama imkanınız yok. Ben mankenlerin dizilerde oynamalarına karşı değilim, oynasınlar. Bir sahneyi tekrar tekrar çekebilirler ama hiç tiyatroda başarılı olan manken gördünüz mü? Şu anda izlediğim hiçbir Türk filmini de DVD arşivime koyamam. Ve ben insanların arşivine koyacakları bir filmde oynamak isterdim. Bu nedenle bekliyorum.

* Kadın İsterse’de oynarken Cihan Ünal ile isminiz anılmıştı...

Evet biz de gülüp geçmiştik o dedikodulara. Zamanla insanların beni bu tarz şeylerle değil de, sadece oyunculuğumla anacaklarına inanıyorum.

Deniz Çakır ( Ferhunde ) Resimleri