"O, herşeyin farkındaydı."
"Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu belki de."
Fikret artık yabancı bir evde, yabancı birileriyleydi. Tahsin, daha ilk gecelerinde hatırlatmıştı ona evlenme nedenlerini. Kaynanasının da açıkça söylediği gibi "Bedava hizmetçi işte, fena mı?" ydı. Tahsin çocuklarına bakacak iyi birini arıyordu ve buldu. Tahsinin annesi de kaynanalık yapacak birini arıyormuş, o da istediğine kavuştu.
İşte Fikret daha ilk günden bunlarla karşılaşmıştı yeni evinde. O da Necla gibi evini, ailesini hemen özleyeceğe benziyordu. Fakat Fikret, Necla gibi zayıf olmadığı için bunu söyleyemiyecekti kimselere, yine içine atacaktı. Belki başka bir kaçış yolu bulana kadar, belki de özlemine yenik düşene kadar... Ama onun için artık babaevine dönüş yoktu, zaten dönse de babaevinde hiçbir şey eskisi gibi değildi, rüzgar tüm şiddetiyle aileyi parçalayıp savurmaya devam ediyordu. Fikret' i Adapazarı' na, Tahsin'in evine savurduğu gibi...